Mükemmel Anne Değil, Mutlu Anne Olmanın Yolları

Annekaz
28 Aralık 2025
Yorum Yok

Merhaba güzel anne,

Şu an bu satırları okurken yanında soğumuş bir kahve, etrafta toplanmayı bekleyen birkaç oyuncak veya zihninde “Acaba bugün çocuğuma yeterince vakit ayırabildim mi?” sorusu olabilir. Hepimiz oradayız, hepimiz aynı gemideyiz. Sosyal medyanın o pırıl pırıl, her şeye yetişen, evi her daim düzenli ve çocukları her zaman organik beslenen “mükemmel anne” imajı, maalesef içimizdeki o bitmek bilmeyen suçluluk duygusunu besliyor. Ama gel, bugün bir karar verelim: O hayali “mükemmel anne” portresini rafa kaldıralım ve yerine çok daha gerçek, çok daha nefes alan bir kavramı koyalım: Mutlu Anne.

Mükemmeliyetçilik Tuzağından Kurtulmak

Mükemmel anne olma çabası, aslında bitiş çizgisi olmayan bir maraton gibidir. Her şeye yetişmeye çalışırken en çok kendimizden vazgeçiyoruz. Oysa çocuklarımızın kusursuz bir organizatöre değil; onlarla birlikte gülen, yere oturup oyun oynayabilen, yorgun olduğunda bunu paylaşabilen bir anneye ihtiyacı var.

Unutma ki, çocukların hafızasında kalan şey evin ne kadar temiz olduğu değil, o evde ne kadar kahkaha atıldığıdır. Akşam yemeğinde bazen sadece bir tost yemek veya çamaşırları bir gün ertelemek sizi “kötü anne” yapmaz; sizi sadece “insan” yapar.

Suçluluk Duygusuyla Başa Çıkmak

“İşe gittim, suçluyum. Kendime vakit ayırdım, suçluyum. Çocuğum ağladı, engelleyemedim, suçluyum.” Bu liste uzayıp gider. Ancak uzmanların da altını çizdiği bir gerçek var: Donald Winnicott’un tabiriyle çocukların ihtiyacı olan şey “mükemmel” değil, “yeterince iyi” bir annedir.

Yeterince iyi anne, çocuğunun ihtiyaçlarını gören ama kendi ihtiyaçlarını da yok saymayan annedir. Kendinize ayırdığınız o 15 dakikalık kahve molası veya bir arkadaşınızla yaptığınız telefon görüşmesi, aslında çocuğunuza verdiğiniz bir hediyedir. Çünkü deşarj olmuş, ruhu dinlenmiş bir anne, sabrı çok daha geniş bir annedir.

Bunu da seversin  Vileda windomatic inceleme yorum video

Çocuğunuza Verebileceğiniz En Büyük Hediye: Sizin Mutluluğunuz

Uçaklardaki o meşhur kuralı hatırla: “Maskeyi önce kendinize, sonra çocuğunuza takın.” Bu bir bencillik değil, hayatta kalma stratejisidir. Siz mutsuz, tükenmiş ve sürekli kendini suçlayan bir haldeyken, çocuğunuza gerçek anlamda ışık olamazsınız.

Çocuklar duygusal radar gibidir; sizin stresinizi ve mutsuzluğunuzu kelimeler olmadan da hissederler. Onlara mutlu olmayı öğretmenin en iyi yolu, sizin mutlu olduğunuzu görmeleridir. Kendi hobilerine vakit ayıran, kişisel sınırlarını koruyan ve hayattan keyif alan bir anne modellemek, onlara hayat boyu kullanacakları bir özgüven mirası bırakmaktır.

Küçük Bir Adım: Bugün Kendine Teşekkür Et

Bugün yatmadan önce yapamadıklarına değil, yaptıklarına odaklan. Belki bugün çok güzel bir masal okudun, belki sadece sıkıca sarıldın. Hepsi yeterli, hepsi kıymetli. Mükemmel olma baskısını kapının dışında bırak ve sadece “orada” olmanın tadını çıkar.

Sen zaten çocuğun için dünyanın en iyi annesisin. Sadece biraz dinlenmeye ve kendine şefkat göstermeye ihtiyacın var.

Hadi, o kahveden bir yudum daha al. Hak ettin!

Facebook'ta Paylaş Twitter Paylaş Google+'da Paylaş Tumblr
Benzer Konular

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkimda
AnneKaz
Merhaba, Anne Kaz 30 yıldır evli, üç çocuk annesi, çalışan bir kadının günlüğü. Aklına gelen her şeyi yazar, yer, içer, gezer, sever hayatın her anından kendine bir mutluluk payı çıkartır bunu da paylaşır.