Türkiye’de obezite ve kanser artıyor

Türkiye’de de obezite ve buna bağlı hastalıklar çığ gibi büyüyor. Amerika  şekerli ve sağlıksız yağlı gıdaların yasaklanmasını tartışırken biz de durum daha vahim. Gıda denetiminin eksiklikleri, üreticilerin ürünlere istedikleri  kadar şeker koyabilmeleri, tartışmalı gıda katkılarının rahat rahat kullanılması gelecek nesillerin ve bizim sağlığımızı bozuyor. Genetiği değiştirilmiş gıdalar, sınırsız yapay tatlandırıcılar, ne olduğu belli olmayan gıda katkıları hayatımızdan neler çalıyor? Bakın uzmanlar ne diyor..

Paketlenmiş Gıdalar ile kolon, böbrek kanseri, Alzheimer gibi hastalıklarda artış arasında bağlantı kuruluyor. 

Şekerli yiyecekler yiyerek kan şekerini sürekli olarak yükseltmek de diyabete yol açıyor.

Eylül ayında yayınlanan erken başlangıçlı meme ve pankreas kanseri oranlarının küresel olarak arttığını tespit eden şok edici bir çalışma, bu gıdaların da suçlu olduğuna işaret ediyor.

Brezilyalı araştırmacılar, bu haftanın başlarında, Güney Amerika ülkesindeki her beş erken ölümden birinin işlenmiş gıdalara bağlı olduğunu öne süren bir çalışma yayınladı. Rakamlar ve iddialar korkunç.

1988 yılının başlarında sigara hakkında ilk defa uzun vadeli bir araştırma yapıldıktan sonra,  sigara bağımlılık yapıcı ve zararlı olarak kabul edilip reklamları ve satışı sınırlandırılmıştı. Bizim ülkemize de yıllar sonra gelen bu uygulama ile sigaranın zararları artık herkesin malumu…

Peki şeker, yapay şeker , ve zararlı diğer gıdalar da böyle bir sınırlandırma içine girebilir mi?

Aslında şekerin zararlarının ortaya çıkmasından sonra bazı ülkeler üreticilere  özel vergi düzenlemesi yaptı. Mesela 100 ml gazoz içinde şeker miktarı 2 gram olabilir denildi, bunun üzerine şeker kullanan firmalar her gram için fazladan vergi ödemeye başladı. Bu da caydırıcı bir etkiye neden oldu. Hem üretici hem tüketici fazla para vermemek için daha az şekerli gıdalara yönelmeye başladı.

Bizde durum pek o kadar kolay değil. Klasik gıda denetimleri bile ülkemizde zor ilerlerken gram hesabı  yapmak sanırım diplomatik olarak kolay olmaz.

Geriye bireysel önlemler almak kalıyor. Şekerli gıdaları en aza indirip sağlıklı beslenmeye geçmek vücudumuz için bir devrim olabilir. Çocuklarımıza  şekersiz ya da en azından paketsiz bir beslenme düzeni sağlayabilmeliyiz. Emin olun evde yaptığınız kek ile dışardan alının bir dilim kek arasında dünyalar kadar fark var. Tamamen şekerin olmadığı bir hayat belki çok zor olabilir ama ev yapımı ürünlerle atıştırmalıkları daha doğal hale getirebilirz.